Kaş Gezilecek Yerler
Antalya iline bağlı Kaş, yaklaşık 5 belde ve 48 köyü ile toplamda 47.594 nüfuslu şirin bir tatil yeridir. Kaş’ın Antalya merkeze olan uzaklığı yaklaşık olarak 192 kilometre civarındadır. Fethiye’ye olan uzaklığı ise yaklaşık olarak 106 kilometre civarındadır. Kaş içerisinde Likya, Yunan ve Roma dönemlerine ait tarihi kalıntılarını görmeniz mümkündür.
Unutulmaz ve eğlence dolu bir tatil planı yapıyorsanız mutlaka Antalya iline bağlı olan Kaş ilçesini ziyaret etmeniz gerekmektedir.
Arnavut kaldırım dar sokakları, tertemiz denizi, yaylaları, ormanı ve diğer doğal tarihi güzellikleri ile birlikte muhteşem bir yer olan Kaş, Antalya’da gezilip görülmesi gereken yerlerden bir tanesidir. Ayrıca Kaş içerisinde gezip görmeniz gereken yerleri de sizler için bu blog konumuzda aşağıda özellikleri ve ayrıntıları ile birlikte sıraladık.
Antiphellos Antik Tiyatrosu
Likya döneminde kalma bir yapı olan Antiphellos Antik Tiyatrosu, gerçekten görülmeye değer manzaralardan bir tanesine sahiptir. Eski Likya döneminden kalma muhteşem güzelliklerden bir tanesi olan Antiphellos Antik Tiyatrosu, sizi çevrenizden soyutlayacak bir atmosfere sahiptir.
Antiphellos Antik Tiyatrosu’nun en üst oturma alanına çıktığınız zaman buradan Meis Adası ve Kaş’ı görmeniz mümkündür. Ayrıca buradan güneşin batışını seyretmek insana ayrı bir huzur vermektedir.
Patara Antik Kenti
Patara Antik Kenti’nin Kaş merkeze olan uzaklığı yaklaşık olarak 40 kilometre civarındadır. Patara’da yer alan Patara Plajı da en az Patara Antik Kenti kadar meşhur bir yerdir. Likya Birliği’nin başkentliğini yapmış olan Patara, eski zamandan kalan kalıntılarını halen taşımaktadır.
Likya Birliği içerisinde 3 oy hakkına sahip olan Patara, her dönemin en önemli merkezinden bir tanesi olmuştur. Burayı gezebilmeniz için Müze Kartı olanlar ücretsiz bir şekilde giriş yapabilmektedir.
Xantlos Antik Kenti
Xantlos Antik Kenti’nin Kaş merkeze olan uzaklığı 50 kilometre civarındadır. Xantlos Antik Kentine ulaşım biraz zahmetlidir. Ancak bu zahmetli yol buraya gelmenize değecektir. UNESCO dünya miras listesinde yer alan Xantlos Antik Kenti, yıllar içerisinde defalarca yıkılmış ve tekrar inşa edilmiştir.
Bölgedeki en çok tarihi eserlerin bulunduğu yerlerden bir tanesidir. Uzmanların açıklamalarına göre bulunan kalıntılar üzerinde yazılı olan acıklı hikayeler olduğu söylenilmektedir. Anlatılan bir diğer hikayeye göre ise Pers işgali sırasında teslim olmayı reddeden Xantlos halkı işgal sırasında yenileceğini anlayarak saraya girip kendilerini yakmışlar. Burada yer alan pek çok tarihi eserin İngiltere’ye kaçırıldığı söylentiler arasındadır. Xantlos Antik Kenti için müze kart geçerlidir.
Uyuyan Dev
Kaş’ta yer alan en büyük efsanelerden bir tanesi de Uyuyan Dev’dir. Uyuyan Dev adını ise Kaş’ı çevreleyen dağın uyuyan deve benzetilmesi nedeniyle almıştır. Anlatıla bir efsaneye göre Olimpos tanrılarından bir tanesi balıkçılık yapan Prometeus’a kızarak sevgilisi ile arasına girip onları ayırır. Balıkçının sevgilisini karşı adada yer alan Meis’e hapseder. Balıkçı bu duruma dayanamayıp sevgilisini kayığı ile kurtarır.
Bu duruma öğrenen Olimpos tanrısı ise sinirlenerek biri Meis’te diğeri ise Kaş’ta olmak üzere dağa çevirir. O günden itibaren halk bu iki sevgilinin birbirleri ile bakıştıklarını ve kavuşacakları günü beklediklerini söylemektedir. Uyuyan Dev’e çıkarak buradaki muhteşem manzaranın tadını çıkarmanızı tavsiye ediyoruz.
Uzun Çarşı Ve Kral Mezarı
Uzun Çarşı ve Kral Mezarı, Kaş’ta gezip bir yandan hediyelik eşya alabileceğiniz yerlerden bir tanesidir. Buranın içerisinde takıcılar, el yapımı ürün satan dükkanlar, butikler ve pek çok küçük kafeterya bulunmaktadır. Arnavut kaldırımı ile ortama farklı bir hava katmaktadır. Bunun yanı sıra cumbalı ahşap evleri ise tamamen eskiyi hatırlatan güzelliktedir.
Kralı Mezarı olarak bilinen Lahit, bu çarşıda yer almaktadır. Gittiğiniz zaman sizde göreceksiniz ki tam krallara layık olan bir yerdir. Milattan önce 4. yüzyıla ait olan bu yer tek bir bloktan oluşmaktadır. Bloğun altın ise bir erkek, kitabe, asa ve hüzünlü görünen bir kadın motifi bulunmaktadır.
Saklıkent Kanyonu
Saklıkent Kanyonu’nun bir deprem sonrasında oluştuğu söylenilmektedir. Yaklaşık olarak bu kanyonun uzunluğu 14 kilometre civarındadır. Bunun yanı sıra eşsiz bir güzelliğe sahiptir. Anlatılan bir rivayete göre bu kanyonu bir çoban bulmuş. Daha sonradan ise burayı devlete kiralamayı başarmıştır.
Saklıkent Kanyonu içerisinde pek çok işletme bulunmaktadır. Buraya geleceğiniz zaman mutlaka yürüyüş ayakkabılarınızı yanınıza almayı unutmayınız. Burada bulunan buz gibi su içerisine girerek yazın yoğun sıcağından birazda olsa serinlemiş olursunuz.
